Covid-19 salgınının ardından baş gösteren maymun çiçeği için dünya alarma geçerken, Lyme hastalığındaki artış da endişe verici boyutlara ulaştı. Bir kısmı ciddi olmak üzere 300’den fazla hastalığı taklit ettiği için “Büyük Taklitçi” ya da “Hayalet Hastalık” olarak bilinen Lyme hastalığı dünyada bazı bölgelerde yayılım gösteriyor.
Türkiye gazetesinden Ziyneti Kocabıyık’ın haberine göre, ABD2li yetkililer Lyme’ın bir salgına yol açmasından korkuyor. Türkiye’de de daha çok Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nde görülen hastalıkla ilgili olarak Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümünden Doç. Dr. Hüsrev Diktaş konuya ilişkin olarak değerlendirmede bulundu.
Belirtileri neler?
Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, Lyme hastalığının Borrelia burgdorferi bakterisini taşıyan bir tür kenenin ısırması ile ortaya çıkan, minimum 36-48 saat sonra kızarıklık, ateş, baş ağrısı ve yorgunluk belirtileri ile kendini gösteren enfeksiyon hastalığı olduğunu söyledi.
Diktaş, bazı durumlarda belirtilerin ortaya çıkışının yıllar sürebileceğini ifade etti.
1-4 hafta gibi “erken dönemde” kenenin ısırdığı yerde genellikle genişleyen, hedef tahtasına benzer kırmızı bir döküntünün oluştuğunu belirten Doç. Dr. Diktaş, şunları kaydetti:
“Yorgunluk, baş ağrısı, ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları gibi grip benzeri belirtiler görülür. Haftalar hatta aylar sonra ortaya çıkabilen ‘erken yayılma evresinde’ vücutta birçok yerde döküntü, yüz felci, şiddetli baş ağrısı ve boyun sertliği, menenjit belirtileri, eklemlerde ağrı ve şişlik, kalp ritim bozuklukları görülebilir. Aylar ve hatta yıllar süren ‘geç yayılma evresinde’ ise kalıcı eklem iltihabı, ensefalomiyelit, nöropati gibi kalıcı nörolojik problemler, hafıza sorunları ya da konsantrasyon güçlüğü yaşanabilir.”
Bu hastalıklarla karıştırmayın!
Diktaş, Lyme hastalığının en çok Multipl Skleroz (MS) , Romatoid Artrit (RA), fibromiyalji, kronik yorgunluk sendromu, alzaymır, depresyon ve anksiyete, lupusla karıştırıldığını belirterek “Bu benzerlikler, Lyme hastalığının teşhis edilmesini zorlaştırabilir ve yanlış teşhislere sebep olabilir. Bu yüzden doğru teşhis ve uygun tedavi için detaylı bir tıbbi değerlendirme yapılması çok önemlidir” değerlendirmesini yaptı.